Beşiktaş, Muhteşem Lig’in 11. haftasında deplasmanda karşılaştığı Hatayspor uğraşından 2-1’lik yenilgiyle ayrıldı. Bu sonuçla birlikte son 6 müsabakadan 1 galibiyet elde eden siyah-beyazlı kadroda teknik yönetici Valerien Ismael ile yolların ayrılması gündeme geldi. Spor muharriri Orta Gözbek, siyah-beyazlı gruptaki son gelişmeyi kıymetlendirdi.
Ara Gözbek’in yazısı şu biçimde:
“Artık kabul etmemiz lazım. Her ne kadar toplumsal medyanın tesirinde kalmak istemesek de organizmanın bir kesimindeyiz. Beşktaş’ta “Valerien Ismael meselesi” bana Survivor2016 müsabakasını hatırlattı. Survivor yarışı devam ederken bir de gündüz neslinde “Survivor Panaroma” programı yayınlanıyordu. Programda yorumcu Hakan Hatipoğlu, yarışta Ünlüler Ekibi’nden Yunus Günçe’nin her hafta eleneceğini sav ediyordu. Zayıf halka olarak görülen, “ilk elenecek adam” olarak düşünülen Yunus Günçe aylarca Survivor yarışında devam etti. Fakat her hafta herkesin elenme adayı oydu. “Yunus bu hafta artık adaya veda eder” diye diye neredeyse finale varacaktı. Valerien Ismael’in akıbeti de aslında biraz bu öyküye benziyor. Beşiktaş’ta adaya veda edecek isim olarak herkes onun ismini yazıyor daima ancak hafta hafta 10’uncu haftayı geride bıraktı. Yalnızca Beşiktaş’ta değil, Harika Lig’de birinci elenecek aday olarak görülüyor ve sistem de bu istikamette işliyor. Bu ortada televizyonlarda bir devir ben dahil tüm gençlere idol olan Yunus Günçe’ye de buradan hürmetlerimi belirtmek istiyorum. Dönelim Beşiktaş’a…
Spor Külüpleri ve futbol grupları o denli farklı tertip ve organizmalar ki… Olağan bir işletmede bir işveren, restoranına istediği müdürü atayabilir. Müşteriler dükkanın önüne gelip şu müdürü misyondan al diye reaksiyon koymaz. Birden fazla vakit müdürün kim olduğunu da bilmez. Fakat spor kulüplerinden sistem bu formda işlemiyor. Kulüp lideri yani bir nev-i işveren, yetki olarak istediği teknki yöneticisi vazifeye getirebiliyor evet. Fakat taraftarlar, yani sistemdeki müşteri koltuğunda oturan kitle o teknik adamı gönderebiliyor, “istemiyoruz” diye reaksiyon gösterebiliyor, hatta istifaya çağrıyor. Bu yapıyı yönetmek nitekim o denli göründüğü kadar kolay iş değil.
Başkan Ahmet Parıltı Çebi’nin teknki yönetici Valerien Ismael’i hala vazifeden almamasını ve hatta gerisinde durmasını tek bir sebebe bağlıyorum. Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe’deki son yılını hatırlayın seçime gitmeden evvel. Aykut Kocaman vardı teknik yöneticilik misyonunda. Bütün Fenerbahçeli taraftarların ısrarla istemediği Aykut Kocaman’ı misyonda dönem sonuna kadar tuttu. Zira bütün medyanın, toplumsal medyanın ve kamuoyunun kum torbası misali dövdüğü Aykut Kocaman’ı misyondan alması durumunda bu defa maksatlarda lider ve yöneticiler olacaktı. Artık herkes, yalnızca toplumsal medya değil, televizyonlarda ve gazetelerde tüm meslektaşlarım Valerien Ismael’e sallaıp duruyor. Resmen “serbest vuruş” durumunda cereyan ediyor hadiseler. Bence tenkitlerin %90’ı da da gerçek bu ortada. Bunun da altını çizmek gerekiyor. Valerien Ismael, Beşiktaş’ta olmadı. Şu an yalnızca yaşanan süreç “son”un uzaması.
Beşiktaş topluluğu enteresan bir topluluktur. Muvaffakiyet bile bazen kimi şeyleri örtemiyor. Sonuçta “Valerien Ismael gitsin” propagandaları Beşiktaş ligde puantajda düzgün durumdayken başlamıştı. Beşiktaş topluluğu ne Abdullah Avcı ile “mantık evliliği”ni yürütebildi ne de Valerien Ismael ile “görücü yolu evliliği.” Beşiktaş, Sergen Yalçın ve Şenol Güneş ile “aşk evliliği” yapmıştı. Beşiktaş topluluğu, ki yıllardan içindeyim, sevmedi mi sevmez, sevdi mi sever. Ricardo Quaresma’yı düşünün; makus ayrıldı ancak yeniden döndü herkesin sevgilisi oldu. Beşiktaş’ın DNA’sı ve kılcal damarlarını çok yeterli bilen biriyim. Fotoğrafa baktığımda mutsuz bir aile görüyorum ve belirli ki Valerien Ismael ile evlilik çok süremeyecek. Beşiktaş’ta sırasıyla herkes elenebilir, bunun da altını çizmek istiyorum. Ancak birinci elenme adayı katiyetle Valerien Ismael.”