CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu, İsmailağa cemaati mensuplarınca 6 yaşında bir kız çocuğunun evlendirilmesi olayında iktidara sert yüklendi.
Kendisinin ve CHP milletvekillerinin Adalet Bakanlığı’na yürümesinden sonra iktidarın konuşmaya başladığını belirten Kılıçdaroğlu, “Toplumun vicdanı kanıyor, biz devlet ne vakit harekete geçecek diye bekliyoruz. Kendisine yönelik en ufak bir eleştiriyi savcıları, yargıçları harekete geçiren Sayın Erdoğan bu olayda neden kimseyi harekete geçirmiyor?” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, taban fiyatın 10 bin 178 TL olması ve büsbütün vergi dışı tutulması gerektiğini savundu. 6’lı masa kurmaylarının hükümet programı çalışmasını tamamlamak üzere olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, AKP’nin başörtüsüne garanti için getirdiği anayasa değişiklik önerisi konusunda uzmanlardan görüş alacaklarını söyledi.
Kemal Kılıçdaroğlu ve Sertaç Eş
“KİMSENİN SESİ ÇIKMIYOR”
Kılıçdaroğlu, partisinin genel merkezinde gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir ortaya gelerek soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu’nun sorulara verdiği cevaplar şöyle:
– 6 yaşındaki bir çocuğun evlendirilmesi: Organize bir kötülükle karşı karşıyayız. Aileden sorumlu bakan olaydan iki yıldır haberimiz var dedi. Savcılığa verilen bir şikâyet var ve bu belge kimi güçlerin devreye girmesi sonucu kapatılıyor. Hangi hâkim güçler devreye girdi de bu olay kapatıldı? O periyodun savcısı, hastane vazifelileri kim? Cürüm iştirakleri var bunlar ortaya çıkarılmalı. 6 yaşında bir çocuğa tecavüz edilmesi konusunda kimsenin sesi çıkmıyor. Devlet nefes alamaz hale geldi. Yargı, güvenlik dahil bürokrasi felç durumda. Harekete geçemiyorlar, kim bu güç, güçlerini nereden alıyorlar? Erdoğan, çocuğun erken yaşta evlendirildiğinden kelam ediyor. 6 yaşındaki çocuk evlendirilir mi? Verilecek cezanın topluma örnek olması lazım, bir daha kimse bu olaylara tevessül etmesin.
– Erdoğan neyi bekliyor: O çocuğun hak ve hukukunu 84 milyonun, hepimizin muhafazası lazım. Asıl fail, devleti dumura uğratan yanlış idare. Açık tabir etmek gerekirse Saray. Savcı daha evvel belgeyi kapatıyor, olay basına yansıyınca Yargıçlar ve Savcılar Konseyi “soruşturma açtık” dedi. Düne kadar neredeydin? Yakında o hâkim ve savcı, biri Anayasa Mahkemesi biri Yargıtay üyesi olursa şaşırmayın. Savcı son davada tutuklama istiyor, hakim yapmıyor. Devlet seyirci kalamaz. Devleti seyirci kalan noktaya taşıdılar. Hâlâ bekliyoruz ne olacak diye. Savcıyı, güvenlik güçlerini bekliyoruz. Zira onlar talimat alırlarsa gereğini yapacaklar. Kendisine yönelik en ufak bir tenkitte savcıları, yargıçları harekete geçiren Erdoğan bu olayda neden kimseyi harekete geçirmiyor? Çıkıp söylesin. Keşke o da bizim üzere gelse, sizin önünüze çıksa soru sorsanız yanıtlayabilse. Yapmıyor. Sorumlu Saray’da oturan kişidir. Sorumlu, tek kişilik hükümettir. Yasama, yürütme, yargı ona bağlı. Sorumluyu nerede bulacağım, sorumlu aşikâr. Toplum vicdanı kanıyor, devlet ne vakit harekete geçecek diye bekliyoruz. Beyefendiler yasal misyonunuzu yapın diye talimat bekliyoruz. Ayrıyeten, bu olayda 28 Şubat mantığına sığınanlar, tecavüz olayına meşruiyet kazandırmak isteyenlerdir. 28 Şubat farklı, biz onu eleştiririz.
TASLAK METİN ÇIKTI, BÜYÜK ORANDA UZLAŞMA SAĞLANDI
– Minimum fiyat ve EYT: Büyüme ve enflasyon sayılarını içeren seyir içerisinde minimum fiyatın 10 bin 178 TL olmasını istiyoruz. Taban fiyatın vergiye tabi tutulmasını yanlışsız bulmuyoruz. Bunun patrona yük getirmemesi için gelir vergisi almazsın, sigorta primini düşürüyorum dersin. EYT ile ilgili bakanların ne kadar kopuk çalıştığı ortaya çıktı. Hazine Bakanlığı’na gittiklerinde “Ben bunu karşılayamam” diyor.
– 6‘lı masanın çalışmaları: Arkadaşlar iki husus üzerinde çalışıyor. Birincisi hükümet programı, iktidara geldiğimizde hangi alanda ne yapacağımız konusu. Bu hafta tamamını bitiriyoruz. Başkanların önüne konulacak. Üzerinde uzlaşma sağlanamayan hususları konuşacağız. İkincisi ise “Nasıl yöneteceğiz?” Taslak metin çıktı, büyük oranda uzlaşma sağlandı. Yol haritasını çizmemiz ve cumhurbaşkanı adayımızın ona nazaran konuşması lazım.
BAŞÖRTÜSÜYLE OY DEVŞİRİLMEK İSTENDİ
– Başörtüsü teklifi: Bizim verdiğimiz kanun teklifi bayanın kılık kıyafeti siyasetin konusu olmaması teklifidir. Bugüne kadar buradan oy devşirilmeye çalışıldı. Sonra Erdoğan öteki şeyler de ek ederek anayasa değişikliği teklifinde bulundu. Hukukçu arkadaşlar teklifi gördüler lakin benim uzunca bakma fırsatım olmadı. Türkiye’de bu türlü bir sorun varsa kökten çözülmesine inanan biriyim. Anayasa değişikliği teklifi referandum aralığının üstünde çıksa da referanduma götürülecek. Meclis Lideri söylüyor.
BİZİM EMELİMİZ SİSTEMİ DEĞİŞTİRMEK
– Adaylık tartışması: Biz sistemi değiştirmek istiyoruz. Tek adam gitsin öbür tek adam gelsin peşinde değiliz. O denli bir sistem kurmalıyız ki Türkiye bir daha krize girmesin. Altılı masada aday konusu kişi bazında hiç konuşulmadı. Münasebetiyle görüşülmeyen hususlarda görüş ayrılığı çıkmaz.
– Suriye’ye harekât: Devleti yönetenler iktidarlarını korumak için diğerlerinin hayatını tehlikeye atmamalı. Terörle gayrete evet fakat bir kişinin iradesiyle devleti öteki yere savurmamak gerekiyor. Demokratik bir sistem olmayınca kişi iktidarını korumak için kimi programlar uygularsa sorun olur. İdlib’de 33 askerimiz şehit edildi, vuran Rusya’ydı. Erdoğan Putin’in kapısına gitti. Putin de kronometre açıp kaç dakika beklettiğini izletti.