Türkiye’nin Kuzey Suriye’nin içlerine hakikat tampon bir bölge oluşturma ve çok sayıda Suriyeli mülteciyi sözkonusu bu bölgeye aktarma planı sürat kazandı. Bu planın sürat kazanması, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ardından MGK’dan verilen askeri operasyon sinyalini takip etti. Türkiye ve Suriye’den analistler, hususla ilgili görüşlerini belirterek, Türkiye’nin mültecileri gönderme planının Suriye’nin içindeki demografik değişimleri tetikleyeceğini vurguladılar.
Kuzey Suriye’ye geniş çaplı operasyon
Guardian’ın kapsamlı tahlilinde, “Herhangi bir vakit çizelgesi verilmese de askeri ve siyasi önderler, terör örgütlerini Türkiye’nin güney hudutlarından çıkarmaya ve Türk denetimini Kuzey Suriye’nin yaklaşık 28 kilometre derinlerine kadar ilerletmeyi amaçlayan geniş çaplı bir operasyonun gerçekleştirileceğini teyit etti” tabirleri yer aldı.
Terör kümelerinin güç kaybetmesi bekleniyor
Erdoğan’ın 1 milyon Suriyeli mülteciyi ülkelerine geri göndermek istemesinin 2023 seçimlerinden evvel yapılması Guardian’ın tahlilinde, “Erdoğan’ın siyasi kredisini artırma” maksadı taşdığı formunda yorumlandı.
NATO gündemi Türkiye’nin işine yaradı
Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik yeni operasyon planlarının, “Avrupa’nın jeopolitik tabanındaki değişimlerin gölgesinde şekillendirildiği” belirtilen haberde, “İsveç ve Finlandiya’nın toprak güvenliğini korumak emeliyle NATO’ya müracaat kararı alması, Türkiye’ye kendi bölgesel gündemi üzerinden bir baskı oluşturma talihi vermiş oldu” diye yazıldı.
Erdoğan, pazartesi günü yaptığı konuşmada, Kuzey Suriye’ye yeni operasyon için yeşil ışığı yakmıştı. MGK toplantısı akabinde ise “Güney hudutlarımızın terör tehdidinden arındırılması için hali hazırda icra edilen ve edilecek olan harekatların komşularımızın toprak bütünlüğü ve egemenliğini hiçbir surette gaye almadığı, Ulusal Güvenlik gereksinimlerimizin gereği olduğu belirtilmiş; bu harekatların, komşularımızın da huzur ve güvenliğine önemli katkı sağlayacağının altı çizilmiştir” tabirleri kullanılmıştı.
Sessizlikle karşılandı
Guardian’ın haberinin devamında, “Yapılan duyuru bölgesel güvenlik iması taşımasına karşın milletlerarası toplumdan sessizlikle karşılandı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD), ‘endişelerini’ söz etse de İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılabilmesi için Türkiye’nin takviyesine muhtaçlık duyuyor” denildi.
‘Erdoğan’ın muhtemelen en kuvvetli seçim süreci’
Gazete, 2023 yılında yapılacak seçimler için “Erdoğan’ın muhtemelen en güçlü seçim dönemi” yorumunu yaparken, “Türkiye’yi 20 yıldır yöneten Erdoğan, ülkede yaşanan ekonomik kriz nedeniyle 2023’te şimdiye kadarki en güçlü seçim sürecini yaşayacak. Türkiye topraklarındaki Suriyeli mülteci sorunu, ülkede artış gösteren mülteci aksiliği açısından kendi çıkarına kullanabileceği lokal bir sorun teşkil ediyor. Keza uzun müddettir Türkiye’de ikamet eden Suriyelileri ülkelerine geri göndermek kendisine siyasi yarar sağlayacak” sözlerini kullandı.
Yetkililerin 500 bin mülteci açıklamasına karşı çıkılıyor
Yetkililerin 500 bin mültecinni istekli bir halde ülkelerine döndükleri istikametindeki açıklamalarına da değinen Guardian, “Ancak bu tabire, gerçek sayının 80 bin olduğu ve gönderilen mültecilerin kendi istekleriyle gitmedikleri açısından şiddetle karşı çıkılıyor” diye yazdı.
‘Suriyeli mülteciler siyasi araç haline geldi’
Uluslararası Af Örgütü’nün Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan sorumlu bölgesel yöneticisi Lynn Maalouf, “Erdoğan’ın 1 milyon mülteciyi Suriye’ye geri göndereceği sözleri, tam da seçim öncesine denk geldi. Bu da canları istediklerinde Suriyeli mültecileri nasıl araçsallaştırdıklarını gösteriyor” tabirlerini kullandı.
‘YPG ile direkt çatışma yaşanacağını sanmıyorum’
Kadir Has Üniversitesi’nden Milletlerarası Alakalar Uzmanı Soli Özel Guardian’a verdiği demeçte, büyük bir operasyon yapılması ihtimalinin düşük olduğunu söz ederek, “Ben bu operasyonun hükümetin söylediği kadar büyük olduğunu düşünmüyorum. Türk otoriteleriyle YPG ortasında direkt bir çatışma yaşanacağını sanmıyorum. Son 12 yılda Türkiye dışişleri siyasetinde problemler yaşadı. Bu biçim operasyonlar, siyasi çıkar olarak kullanılıyor olabilir. Türk basınında gördüğümüz detaylar, hükümetin istek listesi üzere görünüyor lakin ben bu ölçüde bir şeylerin yaşanacağını sanmıyorum” diye belirtti.
‘Suriyeli mülteciler piyon olarak kullanılmamalıdır’
Norveç Göçmen Kurulu’nun Ortadoğu tarafının yöneticisi olan Samah Hadid tahlil için verdiği görüşte şöyle konuştu: “Suriyeli mültecilerin korunma ve sığınma gereksinimlerinin devam ettiği bir gerçek. Hiçbir hükümet onları direkt bir tehlikenin ve güvensizliğin içine zorla atmamalı. Yerinden yurdundan edilmiş savunmasız Suriyeliler, jeopolitik bir piyon olarak kullanılmamalıdır.”
halktv.com.tr Dış Haberler