İzmir Depremi’nde hasar gördükten tam iki yıl sonra yıkım kararı verilen Atakent Anadolu Lisesi ile ilgili dedikodular aldı başını gidiyor.
İl Ulusal Eğitim Müdürlüğü’nün yaptırdığı dayanıklılık testi sonrası beton kalitesinin düşük çıktığı, yerde sıvılaşma riski olduğu sonucuna varıldığı ve bunun üzerine de yıkım kararı alındığı bilgisi kulislerde dolaşmakta.
Atakent Anadolu Lisesi’nin yıkılacağını dair şayialar ve Ulusal Eğitim Müdürlüğü’nün belediyeye bu hususta net bir bilgilendirme yapmaması ise kuşkuları arttırmakta.
Milli Eğitim Müdürlüğü belediyeye bilgi vermek zorunda değil lakin bir kamu kurumu olarak nezaketen bunu açıklaması hem dedikoduların önüne geçmek hem de birinci ağızdan net bilgiye ulaşılması ismine kıymetli.
Okulun bulunduğu alan hazine toprağı.
Fakat bu alana okul dışında bir şey yapılabileceği kaygısı var.
Endişe edenler haksız da değiller.
Özellikle okulun 13 bin 500 metrekare alan üzerine şurası olduğu, yıkım sonrası 3 bin 500 metrekare alana okul yapılacağını, geriye kalan 10 bin metrekare alanın ise yandaş inşaat şirketlerine peşkeş çekileceği söylentisi günbegün çığ üzere büyümekte.
Bir başka söylenti ise her kentteki başarılı liselerin Atakent Anadolu Lisesi’nde olduğu üzere yıkılması ya da yerinden taşınması ile ilgili. Buna yapılan okul isim değişikliklerini de çok kolaylıkla ekleyebiliriz.
Okulda dayanıklılık ismine yapılması gereken karot testi için beton numunesi alınmadığı da söylenmekte.
O vakit kamuoyu vicdanı derhal rahatlatılmalıdır.
Bunun yolu da tarafsız yapılacak yeni bir dayanıklılık testidir.
Test yapılmalı ve sonucu kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Bu çocukların geleceği argüman edildiği üzere rant için feda edilecekse herkes bu durum karşısında bariyer misyonu üstlenmelidir.
Ortada mağdur olan bin 200 çocuk vardır.
Keşke bu tartışma ortamının oluşmaması için veliler evvelden bilgilendirilseydi.
Hatta yeni öğrenci alınmasa daha yeterli olmaz mıydı?
Bu süreçler neden düzgün bir halde yürütülemez, akıl alır üzere değil…
Kısaca şunu net bir halde söz etmeliyim ki:
Yapılacak tarafsız dayanıklılık testleri akabinde hakikaten okul hasarlı çıkarsa tek tahlil Atakent Anadolu Lisesi’nin acilen yıkılıp, yine yapılmasıdır.
Bu hususun olumlu ya da olumsuz bir biçim sonuca varması yaratılacak kamuoyu baskısı sayesinde olacaktır.
Bu sebeple Atakent Anadolu Lisesi evvelki eğitim öğretim yıllarında olduğu üzere mevcut arsa üzerine inşa edilmeli, eğitim öğretim hizmeti dışında diğer bir hizmete tahsisi ve üçüncü bireylere evresi kelam konusu olmamalıdır.
Öğrenciler ve aileleri başta olmak üzere tüm İzmirlilerin tek beklentisi budur.